Deep Fake Nedir Deep Fake Nasıl Çalışır

Deep Fake Nedir? Deep Fake Nasıl Çalışır?

02.09.2024

 

Deep fake, "deep learning" (derin öğrenme) ve "fake" (sahte) kelimelerinin birleşiminden oluşan bir terimdir. Deep fake, yapay zeka ve makine öğrenimi tekniklerini kullanarak, gerçeğinden ayırt edilmesi zor olan sahte görsel ve işitsel içerikler oluşturma teknolojisidir. Bu teknoloji, özellikle insanların yüz ifadelerini, seslerini ve hareketlerini taklit ederek videolar oluşturmak için kullanılır.

Deep Fake Nasıl Çalışır?

Deep fake teknolojisi, genellikle derin öğrenme algoritmalarıyla çalışır. Derin öğrenme, büyük miktarda veriyi analiz ederek, bu veriden öğrenen bir yapay zeka modelinin geliştirilmesini sağlar. Özellikle, Generative Adversarial Networks (GANs) adı verilen bir teknik, deep fake videoların oluşturulmasında yaygın olarak kullanılır.

GANs, birbirine karşı yarışan iki sinir ağından oluşur:

  1. Üretici Ağ (Generator): Rastgele veri girişlerinden sahte içerikler üretir.

  2. Ayırt Edici Ağ (Discriminator): Üretilen bu sahte içerikleri, gerçek içeriklerden ayırt etmeye çalışır.

Bu iki ağ, birbirine karşı sürekli bir yarış içinde geliştikçe, üretici ağ gerçekçi sahte içerikler üretmede daha başarılı hale gelir. Sonuç olarak, insanlar tarafından neredeyse gerçeğinden ayırt edilemeyecek derecede sahte içerikler ortaya çıkar.

Deep Fake’in Kullanım Alanları

1. Eğlence ve Medya: Deep fake teknolojisi, sinema ve televizyon endüstrisinde özel efektlerin iyileştirilmesinde kullanılıyor. Eski aktörlerin canlandırılması veya bir oyuncunun başka bir karakterin yerine geçmesi gibi sahneler, deep fake teknolojisi sayesinde gerçeğe yakın şekilde gerçekleştirilebiliyor.

2. Eğitim ve Simülasyon: Tarihsel figürlerin yeniden canlandırılması veya dil eğitimi gibi alanlarda da kullanılabiliyor. Örneğin, bir öğrenciye yabancı dil öğretirken, farklı aksanları taklit eden deep fake videolar oluşturulabilir.

3. Güvenlik ve Savaş: Deep fake, askeri eğitimlerde düşman liderlerinin sahte videolarını oluşturmak için kullanılabilir. Aynı zamanda, siber güvenlik tehditlerine karşı önlem alınması gereken bir alan haline gelmiştir.

Deep Fake’in Tehditleri ve Etik Sorunlar

Deep fake teknolojisi birçok yararlı kullanım alanına sahip olsa da, aynı zamanda ciddi etik ve güvenlik sorunlarına da yol açabilir.

1. Yanıltıcı Bilgi ve İtibar Zedelenmesi: Deep fake videolar, ünlü kişiler veya siyasiler hakkında sahte açıklamalar yaparak yanlış bilgi yayılmasına sebep olabilir. Bu da kişilerin itibarını zedeleyebilir ve toplumda kaosa yol açabilir.

2. Kişisel Mahremiyet: Deep fake teknolojisi, bir kişinin izni olmadan onun görüntülerini kullanarak sahte videolar oluşturabilir. Bu durum, kişisel mahremiyetin ihlal edilmesine neden olabilir.

3. Sahte Delil Üretimi: Hukuk sisteminde, deep fake teknolojisiyle sahte deliller üretilebilir. Bu da suçsuz kişilerin yanlış bir şekilde mahkum edilmesine yol açabilir.

Deep Fake’e Karşı Alınabilecek Önlemler

Deep fake teknolojisinin kötüye kullanımını önlemek için çeşitli adımlar atılabilir:

  • Yasal Düzenlemeler: Deep fake teknolojisinin kötüye kullanımını sınırlayan yasaların oluşturulması gereklidir. Bu yasalar, izinsiz deep fake içeriklerin üretimini ve yayılmasını cezalandırabilir.

  • Teknolojik Çözümler: Deep fake içerikleri tespit edebilen yapay zeka araçları geliştirilmektedir. Bu tür araçlar, sahte içerikleri tanıyıp yayılmasını engelleyebilir.

  • Eğitim ve Farkındalık: Toplumun deep fake teknolojisi konusunda bilinçlendirilmesi, sahte içeriklerin daha hızlı tespit edilmesini sağlar. Medya okuryazarlığı eğitimleri, insanları deep fake’leri nasıl tanıyacakları konusunda bilgilendirebilir.

Sonuç olarak deep fake teknolojisi, hem yararlı hem de zararlı olabilecek güçlü bir araçtır. Bu teknolojinin etik kullanımı, gelecekte karşılaşılabilecek sorunları minimize edebilir. Deep fake’lerin hızla geliştiği bir dünyada, doğru bilgiye ulaşmak ve sahte içeriklerden korunmak için bireylerin dikkatli ve bilinçli olmaları gerekmektedir.

 

 

GERİ

Sık Sorulan Sorular

Müzemiz haftanın her günü 10:00- 18:00 saatleri arasında açıktır. En son ziyaretçi girişi 17.00’da yapılmaktadır.

Müze giriş ücreti 3 yaş ve üzeri, öğrenci, öğretmen, 65 yaş üzeri ziyaretçilerimiz için gişede 200 TL, diğer ziyaretçilerimiz için gişede 250 TL’dir. Sadece online alımlarda geçerli %28 indirim fırsatı ile online biletinizi 180 TL’ye alabilirsiniz. 50 kişi ve üzeri okul gruplarına indirim uygulanmaktadır. Online biletinizi almak için TIKLAYIN!

Müzemizde müze kart geçerli değildir.

Bireysel ziyaretlerde bilet sayfamızdan gün ve saat tercihi yaparak rezervasyon işlemi yapabilirsiniz. Okul grupları için müze ziyareti öncesi 0212 509 89 20 numaralı telefondan müzeye ulaşarak rezervasyon yaptırmak gereklidir. Rezervasyon tarihinde bir değişiklik yapılmak istendiğinde ya da gezinin iptal edilmesi durumunda İstanbul Robot Müzesi’ni arayarak ilgili kişiye en kısa sürede bilgi vermenizi rica ederiz.

Müze gezisinin süresi gruplara göre değişmekte olup yaklaşık olarak 45 dakika ile 1saat arası sürmektedir. Gezi bir etkinlik ile birleştirildiği durumda etkinliğin içeriğine göre gezi süresi uzayabilir.

15 öğrenciye 1 öğretmen ücretsizdir. Müze gezisinin en verimli şekilde geçebilmesi için öğretmenlerimizin, öğrencileri ile birlikte gelmeden önce müzemizi ziyaret etmesini öneriyoruz.

Müzeyi ziyaret edebilmeniz için yeniden bilet almanız gerekmektedir.

Müzemizde sizlere yardımcı olmak için müze görevlilerimiz bulunmaktadır. Ayrıca müzemizde bulunan QR kodları telefonunuzdan okutarak mobil sesli rehberlik hizmetinden de faydalanabilirsiniz. 15 kişi ve üzeri grup ziyaretlerinizde müze görevlilerimiz sizlere eşlik ederek rehberlik desteği vermektedir.

AKINROBOTICS tarafından geliştirilen Android (İnsansı Robot) ADA, Android Developed by AKINROBOTICS baş harflerinden oluşmakta olup aynı zamanda da dünyanın ilk kadın yazılımcısı Ada Lovelace‘den esinlenerek konulmuştur.

Müzemizde flaş kullanmadan ve eserlere dokunmadan fotoğraf çekimi yapabilirsiniz.